Dillerin Doğuşu ile İlgili Teoriler
Dillerin Doğuşu ile İlgili Temel Görüşler
Dillerin ortaya çıkışı konusundaki görüşler iki temel yaklaşıma dayanır:
- Monojenist Yaklaşım: Bugün varlığı bilinen tüm dillerin tek bir dilden doğduğu tezine dayanır.
- Polijenist Yaklaşım: Yeryüzündeki dillerin başka başka zamanlarda farklı farklı bölgelerde oluştuğu tezine dayanır.
Dillerin Doğuşu ile İlgili Teoriler
Sese Öykünme- Ses Yansımaları Teorisi
Bu kuramı savunan dilcilere göre ilk insanlar, doğadaki sesleri taklit ederek bugünkü dilleri oluşturmuşlardır. Eski Yunan felsefeleri, Demokrit, Platon, Vilm Vitney ve Max Müller bu teorinin taraftarlarıdır.
Ünlemler Teorisi
Bu teoriye göre dil; insanların sevinme, üzülme, yorulma, rahatlama, korkma, şaşırma vb. gibi durumlarda istem dışı çıkardıkları seslerden oluşmuştur.
Doğuştanlık Kuramı
Bu tezi savunanlar, insanların konuşma yetisiyle, yani dil ile donatılmış olarak dünyaya geldiğini öne sürer.
Beden Dili Kuramı
Bu kuramı savunanlara göre ilk insanlar konuşamadıkları için işaretlerle anlaşmaya çalışmışlar. Ancak bu zamanla yetersiz kalmış ve ilk başlarda sesler çıkarmaya başlıyorlar. Daha sonra bu sesler zamanla düzene giriyor ve dili oluşturuyor.
Sosyal Anlaşma Teorisi
Bu teoriye göre insanlar anlaşmak için dilin gerekli olduğunu anlamışlardır. Bu yüzden nesneleri, olayları vb. adlandırmaya başlamışlardır. Böylece ilk dil oluşmuştur. Bu teori 18. yüzyılda Belle, Adam Smith ve J. J. Rousseou tarafından öne sürülmüştür.
- J. Rousseou insanoğlunun yaşamını iki zamana ayırmıştır:
1- Tabii Devir: Ona göre tabii devirde insanoğlu tabiatın bir parçası olmuştur. Sesini duydukları nesneleri ses çıkararak, gördükleri nesneleri hareketlerle, şekillerle anlatmaya çalışmışlardır. Zamanla seslerden kelimeler ve kelimelerden de cümleler oluşmaya başlamıştır.
2-Uygarlık Devri:Bu devirde ferdi mülkiyet ve devlet oluşmuş, insanlar arasında anlaşma ihtiyacı duyulmuş ve dil oluşmuştur.
Emek (Çalışma) Gürültüleri Teorisi
Bu teoriye göre ilk insanlar toplu olarak çalıştıkları zaman çalışma sürecini daha uyumlu hale getirmek için çeşitli sesler ve gürültüler çıkardılar. Zamanla bu sesler kelimelere dönüşmüştür. Zamanla da dil oluşmuştur. Bu teori
- Nuare, K. Byuher tarafından ileri sürülmüştür.
İşaretler Dili (El, Hareket dili) Teorisi:
Bu teoriye göre ilk insanlar işaretler ve daha gelişmemiş sesler yardımıyla anlaşırken, konuşma diline doğru yavaş yavaş, fark etmeden ilerlemişlerdir. Bu teori L.G. Morgan, V Vundtıun, G. Paulıun tarafından ortaya atılmıştır.